10 Mayıs 2007 Perşembe
Havasızlıktan Boğulma:
Belirtisi:Baygınlık,dudaklarda morluk ve nefes alamamaktır.
Tedavisi:Hastayı temiz hava alması için açık havaya çıkarılmalı.,gerekirse suni solunum yapılmalıdır.
Suda Boğulma:
Belirtisi:Baygınlık nefes alalmamaktır.
Tedavisi:Ağzı açılıp,dili dışarı çıkarılarak suni solunum yapılmalıdır.
Atardamardaki Kanama:
Belirtisi: Kan parlak kırmızı renkte olup,yaradan fışkırarak akar.
Tedavisi:Eliniz veya parmağınız ile doğrudan yara üzerine bastırılır.Son çarre olarak kanı durdurmak için sıkı sargı yapılmalıdır.
Toplar Damardaki Kanama:
Belirtisi:Kan yaradan koyu kırmızı renkte ve durmadan akar.
Tedavisi:Kan pıhtılaşıncaya kadar steril kompres yapılır.Kanama durduktan sonra yara temizlenir.
Kırıklar:
Belirtisi:Yaralı kısımda,acı şişme ve güçsüzlük hissedilir.
Tedavisi:Kırık yeri atel veya ince tahtayla sarılır,hasta kımıldatılmaz.
Yanıklar:
Belirtisi:1.derece,deri kızarırı ve hafifçe kabarır.
2.derece,deri altında kabarcıklar olusur.
3.derece,deriyi tahrip ederek doku altında hasar yapar.
Tedavisi:Kabarcıklar kesinlikle patlatılmamalıdır,yakıcı madde yanık üzerinden alınmadan,yara bol su ile yıkanmalıdır.Küçük ve 1.derece yanıklarda biraz su ile 2 çay kaşığı sodyum bi karbonata daldırılır.
Bayılmalar:
Belirtisi:Yüz sararır,soğuk terleme ve gözkapaklarında sarkma olur.
Tedavisi:Baş öne eğilir,kazazede ılık tutulur ve uyarıcı olarak amonyak koklatılır.
Şok:
Belirtisi:Yüz sararır,kısmi baygınlık veya yarı şuursuzluk belirir.
Tedavisi:Kazazede sırtüstü yatırılarak elbiselerinde sıkan kısımlar gevşetilir,üstüne battaniye örtülerek,temiz hava alması sağlanmalıdır.Gerek görülürse amonyak koklatılmalıdır.
Güneş Çarpması:
Belirtisi:Baygınlık,yüzde kızarıklık,ciltte yanma ve nabızda yavaşlama görülür.
Tedavisi:Vücut ısısı düşürülmeli,baş dik tutularak soğuk kompres yapılmalı ve bol su içirilmelidir.
8 Mayıs 2007 Salı
7 Mayıs 2007 Pazartesi
Büyük deprem gecikti.
Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara'dan korkutan sözler: Depremler bence gecikti. Doğu’da özellikle teyakkuzda olmak gerek.
Halkı deprem konusunda bilinçlendirmek için daha önce camilere giden Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara bu kez, Moda Katolik Kilisesi’nde Süryani Kadim Cemaati’ne “Afet Bilinci” konulu bir konuşma yaptı.
“Bitlis-Bingöl bindirme zonunda hareketlilik var diyen Prof. Dr. Işıkara depremle ilgili endişesini dile getirdi: “Bu sıralar Doğu’da büyük bir deprem olursa şaşırmam. Türkiye’de her
sene büyük bir deprem yaşardık ama 1 Mayıs 2003’ten beri büyük bir deprem yaşamadık. Depremler bence gecikti. Doğu’da özellikle teyakkuzda olmak gerek.”
kaynak:GazeteTurk.com
6 Mayıs 2007 Pazar
GİRİŞ
4 Mayıs 2007 Cuma
Depremin kısaca tanımı; yer kabuğu içersindeki belli bir kaynaktan ani olarak çıkan titreşimlerin yeryüzünde hissedilmesi veya yeri sarsmasıdır
Depremlerin önemli bir bölümü yeryüzünden yaklaşık 12 km. derinliğe kadar uzanan üst kabuk içinde oluşur. Bu derinlikten daha aşağılarda sıcaklık 500 derecenin üzerinde olduğu için yer değiştirme hareketi depremsiz, kırip denilen yavaş plastik şekil değiştirme enerjisi şeklinde yutulur. Buna karşılık elastik üst kısımda ise her yıl birkaç cm.lik yer değiştirme yüzyıllarca birikerek birkaç metre birden büyük bir depremle oluşmaktadır. Depremler sırasında ilk kırılma başlangıcının bu elastik alan sınırında oluştuğu anlaşılmaktadır.
Deprem, yer içinde fay olarak adlandırılan kırıklar üzerinde biriken biçim değiştirme enerjisinin aniden boşalması sonucunda oluşan yer değiştirme hareketinin neden olduğu karmaşık elastik dalga hareketleridir. Bu yer değiştirme miktarı depremin büyüklüğü ile doğdu orantılı olup özellikle sığ depremlerde belli bir büyüklükten sonra faylanma ile ilgili kırıklar yeryüzünde de görülmektedir.
3 Mayıs 2007 Perşembe
Buluttan Deprem Kapıyor
Bulutlardan deprem tahmini yapan Ronald Karel, Elazığ depremini de
bildi. Karel, '3 büyüklüğünde bir deprem olabilir' dedikten 3 dakika sonra
3.1'lik deprem oldu
Daha önce Apolyont Gölü üzerindeki bir 'bulut'u gerekçe göstererek bölgedeki depremi önceden bilen Ronald Karel, Elazığ'dan bir öğretmenin kendisine gönderdiği fotoğrafa bakarak bir depremi daha meydana gelmeden önce bildi.
Elazığlı öğretmen Nazif Öz, 15 Nisan 2007'de saat 19.13'te çektiği fotoğrafı Karel'in "www.meteoquake.org" adlı sitesine saat 19.35'te gönderdi. Karel, 20.07'de 32 dakika sonra gönderdiği cevabında, "3 büyüklüğünde bir depremin olabileceğini" söyledi. Bu mesajdan yaklaşık 3 dakika sonra saat 20.10'da Kandilli Rasathanesi Elazığ Gökdere-Palu'da 3.1 büyüklüğünde depremin olduğunu duyurdu.
Karel'in 1970'te başlattığı ve bugün Prof. Dr. Uğur Kaynak'ın başkanlığında hazırladıkları "Deprem Bulutları Teorisi", 2-13 Temmuz 2007'de İtalya'nın Perugia şehrinde dünyaca ünlü bilim adamlarının katılacağı 24. Uluslararası Jeodezi ve Jeofizik Birliği toplantısında tanıtılacak.
Toplam 5 bin bilim adamının katılacağı yerbilimleri toplantısı, Karel'in 2006'nın haziran ayında Fransa'nın Toulouse şehrinde düzenlenen toplantıdan sonra katılacağı ikinci büyük toplantı olacak. Karel, birçok yeni bilim organizasyonunun birlikte çalışmak için kendisini aradığını belirterek, "35 sene önce uluslararası bilimadamları 'Depremlerle atmosfer arasında ilişki
yok' diyordu. Bugün aynı konu için beni ikinci kez davet ediyorlar" dedi. Karel, NASA'nın da deprem bulutlarıyla ilgilendiğini ve kendisiyle temasa geçmeye çalıştıklarını söyledi. Karel, toplantıda tahmin ettiği fotoğrafları da gösterecek.
Kaynak:GazeteTurk.com